Haber ve Olaylar
Kentsel Dönüşüm Hakkında

KENTSEL DÖNÜŞÜM GEREKÇESİ

Türkiye’de 1960 yılları ve sonrası hızlı sanayileşmeye ve ekonomik gelişmelere paralel olarak köyden şehre göç başlamıştır. Ülke nüfusun şehir merkezlerinde yoğunlaşmasının getirdiği olumsuz baskılar; plansız kentleşmeyi, tarım
alanlarının tahribini, ulaşım ve altyapı yetersizliklerini, çevre kirliliğini ve kaçak yapılaşma gibi problemleri de beraberinde getirmiştir. Altyapı ve sosyal donatı alanları yetersiz, kalitesiz ve riskli yapılardan oluşan gecekondular bir virüs gibi şehirleri sarmıştır. 1984 yılına kadar ortalama 2-3 yılda bir çıkarılan imar afları da, can güvenliğini tehdit eden sağlıksız yapı stokunu artırmıştır. 2012 yılı sonu itibarı ile Türkiye’nin nüfusu 75 milyon 627 bin.384 kişidir, bunun % 77 kentlerde yaşıyor, bu kentlerinde % 90 ise 1. ve 2. Derece deprem kuşağı üzerinde bulunuyor. 2030 yılında şehir merkezinde yaşayan nüfus projeksiyon oranı %77’den % 85 lere çıkacağı düşünülürse, bu konuda şimdiden çözümler üretmek ve radikal önlemler almak zorundayız 1999 yılı Marmara Depreminde 17 bin 480 insanımız riskli binalar yüzünden hayatını kaybetti. Türkiye ekonomisi %10 geriledi. 2011 Van depreminde 644 insanımız riskli binalar yüzünden hayatını kaybetti, şehirdeki binaların % 70’i oturulamaz hale geldi. Yaşanan facialar ve acıların izleri hala çok taze. 1. ve 2. Derece deprem kuşağı üzerinde olan şehirlerimizde her an deprem riski var. 20-30 yıllık periyotlarla bu bölgelerde 7 ve üzeri şiddetinde depremler olacaktır. Önemli olan depremlerle barışık yaşamaktır, çünkü deprem öldürmez, riskli ve çürük yapılar öldürür. 2012 yıl sonu itibarı ile Türkiye’de 20 milyon konut stoku var. Bunun 5,5 milyonunu riskli yapı olarak tahmin ediliyor, 20 yıl içinde bu yapıları yenilemek zorundayız.

Kentsel Dönüşüm Önerisi

Kentlerin Makro form yapısının bozulması; fiziksel, ekonomik ve stratejik açıdan oluşan bu olumsuzluklar ancak; ülkemizin 2030 nüfus projeksiyonunu karışlayacak kapasite ve özelliklere sahip optimal büyüklükte, yeni yerleşim merkezleri planlaması ve kentsel dönüşüm projeleri ile önlenebilir.
Kentsel Dönüşümden Amacımız:

Türkiye’nin 2023 kentsel vizyonuna paralel olarak, modern ve güvenli şehirler yapmayı ve mevcut olanları da kentsel dönüşüm projeleri ile yenilenmelidir. Halkımızın güven ve huzur içinde yaşadığı çevre ile barışık , depreme ve afet risklerine karşı güvenli, planlama standartlarına uygun kentsel dönüşüm ile yenilenmiş modern kentler oluşturulmalıdır. Bu sayede, kentlerin sağlıksız büyümesi ve tarım arazilerinin tahrip edilmesi önlenirken, diğer taraftan deprem risklerine karşı güvenli, kentler ülkemize kazandırılacaktır. Kentsel dönüşüm projeleri ile depremlerdeki can kaybı önlenirken, ülke ekonomisinin en az zarar görmesi sağlanacak ve yeni istihdam alanları açılarak, inşaat sektörünün canlanmasına katkı sağlanacaktır.

Kentsel Dönüşüm Uygulamaları

 

Devletimizin desteği ve katkıları ile, halkımızla ele verip, milletimizi mağdur etmeden kentsel dönüşüm projeleri ile müreffeh Türkiye’yi gerçekleştirmek zorundayız.. 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ve buna istinaden çıkarılan yönetmelikler, konuyla ilgili diğer yasa ve mevzuata işlerlik ve ivme kazandırmıştır. Kentsel dönüşüm projesinin gerçekleştirilmesinde 2B arazilerinin satışından kaynak ayrılmıştır.Hak sahibi maliklere düşük faizli ve uzun vadeli kredi desteği ve kira yardımı yapılırken, yoksul ev sahipleri de kira öder gibi kredi kolaylıkları sağlanmaktadır. Türkiye 2012 yılında, Cumhuriyet tarihinin en köklü ve büyük kentsel dönüşüm hareketi başlatılmıştır. Riskli binalar, toplu olarak yıkılarak güveli yapılarla yenilenmesini öngören kentsel dönüşüm projesi hayata geçirilmiştir. Bu proje, Türkiye’de bugüne kadar başlatılmış en büyük imar hareketidir. Van ve Erciş depremin birinci yıl dönümünde devletimiz tarafından; 15 binden fazla kalıcı konutu tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilmesi, kentsel dönüşüm hareketini başlatılması hususunda halkımıza güven ve cesaret vermiştir.